4 Haziran 2016 Cumartesi

İcatlar


Bugün sınıfta icatların yer aldığı bir siteyi inceledik. İlk incelediğimiz fotoğraftaki icat oldu. Öncelikle resme bakıp ne olduğunu ne için kullanılabileceğini ve neden yapılmış olabileceği üzerine konuştuk.


Zeyneb: Bence dürbün olabilir. Ormanda kullanıyorlar ya

Güneş: Bence farklı bişey. Gözlük gibi. Kulağa takılan yerler var

Zeyneb: Acaba içinde ayna vardırda arkaya bakmayı sağlıyor olabilir mi?

Güneş: Zeyneb'in dediği gibi bu bir arkayı görme gözlüğü. Şu uçta en altın ucunda bir ayna var şöyle dikey. O baktığı zaman arkayı görebiliyor. Aynadan tam emin değilim nerede olduğunu.

Zeyneb: Dik olabilir

Güneş: eğer dik olsa geçişi kapatır ve görünmez.

Elif: Eğer Daha yukarıda olursa ve çapraz bir ayna da koyarsak daha iyi görünebilir

Güneş: hani zeyneb dikey dedi ya burada bir boşluk var ve ayna arkayı da gösteriri diye  hani buradaki boşluk yansır o zaman aynaya ve arkadaki kişiyi yine göremezsin aslında.




Zeyneb:Ben yaparım bunu kutulardan. Hatta ben malzeme alıp denicem bunu.

Zeyneb: Buradaki Gözlükler varya remidada oların camlarını çıkartıp kutu koyunca bence olabilir

Derinsu: Daha demin benim analdığım kısmıyla surada ayna olabilir dediler ya benim düşündüğümde bu dört taneyi ayna diye sayıyorum bunları. Bunlaru yerleştirdi. ( Bir sağda bir solda yukarı çıkartarak koyacağını söyledi.

( Daha sonra ben siteyi gösterip kapatmak istedim. ama onlar incelemeye devam ettiler :) )





İkinci inceledikleri icat:

Derin: Ben o muzlu icada bakıcam.

Yankı: Nasıl biley ki?

Zeyneb: Belki meyveleri kesen makineler varya içine koyuyosundur onu püre yapıyordur. Püre yaptığı şeyi de tabağa koyuyordur.

Yankı: oraya muzları koyuyorsun ordanda alabiliyorsun yani ben öyle düşünüyorum


Gizem: O zaman normal tabaktan farkı ne ki?

Derin: Bence şöyle olabilir; muzlar dökülmesin diye bir cam kavanozun içindedir. En altındakini alamadığımız için o ucundan tutup çekebiliyosun. Daha fazla yer kaplamasın diye de bu kaplara koymuş olabilirler.

güneş: Onların muz olduğunu nerden biliyorsunuz?

Yankı: e muza benziyorlar

Zeyneb: Aynen



Güneş:  emin misin? Bir atıştırmalık düşünüüünn

Güz: ciiippss

Yankı: aaa

Elif: bi de o cipslerde ne kadara kaldığını göremiyoruz ya ne kadar kaldığını anlayaalım diye cam kavanoza koymuşlardır.

Yankı: Şöyle bişey olabilir; içine tabakları koyuyorsun o ykıyor sonra yetişemediklerini o kancayı koyarak alabiliyorsundur belki.

Elif: bence biz bunu deneyip o paletlerden alırız bir kepçe alırız ve içine batırabiliriz ve alabiliriz.

Derin: E peki neden yazılarını okumuyoruz?

Güneş: Okunmuyor ki. Çok acaip yazmışlar

derinsu: ben okudum pringle yazıyor.

Elif: ben galiba anladım. Diyo ki sen cipsleri almak için diyo kalanını 0kuytamadım

Derin: Diyor cipslerin sonuna geldiğinde alamadığın için şeyi çekip alabilirsin en sonundakileri almak için diyo

Zeyneb: Biz sunu şöyle yapabiliriz

Gizem: ben başta o kepçe kendi kendine kalkıyor sanıyordum

Zeyneb: Cipa aldıkça kalkan bir alet olsa çok ilginç olurdu

Atilla: şöyle olabilir şimdi olunca azalınca gevşicek ve yavas yavas yukarı çıkacak. yani kendin çekmek zorunda kalmıcaksın.




---








Yankı: bakın koltuk robot

Derin: Bu bir koltuk, böyle ayaklarını kıvırıp taşıyorsun. Bir de her masanın yüksekliğine göre yukarı aşağı oynuyor. Masaya göre değiştirebiliyorsun yani

Zeyneb: bence bu tabure ama herhangi bir yerinde düğme vardır. Bunun böyle yanında ama altında düğmeye basınca bu ayağı hareket ediyorduk. Diğer tuşuna basıncada hepsi hareket ediyordur belki. Koltuk

Derinsu: Bence onu normal bir yastığa takmışlardır altına da bir robot bacağı yapmışlardır. Düğmeye basınca yürüyordur.

Elif: Miyazakinin bir filmi vardı orada robot gibi bişey vardı. Ona benziyor.

Güz: Yürüyen şato




Elif: Evet yürüyen şato. Ben ona benzettim.

Umut: Bu bir koltuk. Mega koltuk. Oturmaya ve yürümeye yarıyor. Rahatlatır. Rahatlayıp rahatlayıp yürüyeceksiniz tabi ki.

Güneş: Umutun dediği gibi olabilir yalnızç Oturuyorsun kumandaya basıyorsun ileri git yana git ilerlee. O yürüyünce senin yürümene gerek kalmıyor hiç.
Gidiyor ilerliyor

Atilla: Ama zaten böyle bir şey keşfedildi Güneş.

Güneş: Yoo öyle bir şey keşfedilmedi.

Atilla: Keşfedildi. hatta engelliler için.

Güneş: O tekerlekli ama

Yankı: Onun ayakları yok ki

Güneş: ve ayrıca atilla bunun arkası yok itmek için. Arkasına yaslansada düşer. O yüzden bu engelsizler için bence. Bunun bir de ayakta duranı icat edilebilir.

Elif: Bence şöyle olabilir hani araba gibi olduğunu düşündüm. Gaz doğayı kirletiyor ya bu da kirletmeyen araba olabilir. Böylece Dünyayı kirletmiyor.


Güneş: gaz kullanmadan alışan arabalar adada var biliyorsun di mi

Elif: Yok onun için demiyorum. Araba olarak değil.

Güneş: bu da yayalar için mi?

Elif: Of anlamadım ama olur

Güneş: Yaya yolu trafiği

Zeyneb: Yürüyen sinema. Böyle üstü açık yürüyen sinema. Üstü açık koltuklar. Mesela insanlar çok uzak bir yerden sadece sinema için geliyor. Mesela Afrika'daki insanlar için yapılmıştır. Orada sinema yok ya aletin içine biniyor. Bi yere giderken sinema çıkıyor. Bunlarda film çıkan koltuklar

Gizem: Yani bu koltuklar aslında büyük koltuklar öyle mi?

Umut: Mega büyük robot demek. Büyük oluyor ya. Dev canavarlara mega denilir Gizeem

Derin: Mega bir dilde büyük demek. Büyük şeylere denilebiliyor. Koltuk büyük olabilir.

Güz: Zeyneb'in dediği gibi büyük sinemaya benzettim. Başka bir yere giderken insanlar sıkılmasın diye ordan film açabiliyorlar. Hani insanlar sıkılmasın diye.



Zeyneb: Ben baktım buradaki kelime taşıma anlamına geliyor sanırım mega da büyükse bu büyük şeyleri taşıma aleti olabilir.

Güneş: Bu ayak taşıma aleti olabilir belki. Bir sürü ayak taşıma. Gerçekten mega bişey.



Son olarak baktıkları proje

Zeyneb: Robot müzik çalar. Kulaklığını takıyorsun her yerde dinleyebiliyorsun. Kulaklığı takınca bu sana aklındaki müziği çaldırıyor.

Derinsu: Bence Zeyneb'in dediği gibi olabilir. Şu da olabilir. Sokakta yürüyorsun diyelim müzikte dinlemek istiyorsun sen kulaklığını takarsın ve ona bağlanırsın. O senin istediğini çalar. Onunla beraber yürürsün

Elif: Bence mp3 çalar olabilir. Hani kulaklığını ayrı bir yere kullanmak için olabilir. orada bir tuş olabilir ve o anlarda senin istediğini çalan bir şey olabilir.





Güneş: Şöyle olabilir; hani kulaklık takıyoruz ya spor yaparken felan kulaklığımızın düşmemesi için bu robot bizim kulaklığımızı takarken mp3'ü tutuyor. Altındaki patenlerde onun bize olan hızını ayarlıyordur.




Derinsu: Güneş sen hani buna kulaklık dedin ya hani. Sahneye çıkarlar minik bir kulaklık olur mikrofon gibi. Onun gibi olabilir.

Güneş: Bir dakika şimdi derin su bana çok güzel akıl verdi. Akıl fikir verdi. Bu bir şey Bunu tutuyorsun hani insanların kulaklığı varya mikrofon yani sen konusunca bu da senin o büyük salonlardaki sesini yükseltiyor.

Derinsu: Ya da ona mesela bir şey söylüyorsun o bunu şarkı gibi söylüyor enstruman gibi












Hiç yorum yok:

Yorum Gönder