4 Haziran 2016 Cumartesi

3.12.2015


Dün Derin'in yaprak defteri sınıfı oldukça etkilemişti. Derinsu akşam eve gidince bir defter edinmiş ve bahçesindeki çınar ağacından bir yaprak ve evindeki limon ağacından düşen yapraklardan almış ve defterine yapıştırmış. Bizimle sabah çemberinde paylaştı:






Derinsu: Dün eve gidince dökülen yaprakları aldım. Defterime yapıştırdım.
Yankı: Koklayabilir miyim?





Yankı: Ekşimsi kokuyor. Limon yaprağı da limon kokuyor yani.
Güz: ben yeşil çaya benzetttim
Zeynep: limon kokuyo
Gizem: Dün Derin'in defterini de kokladık. Bi farklılık var mıydı
Güneş: biraz değişik kokuyordu o. Hepsi aynı gibiydi ama ağaç gibi değildi.





Zeynep: Ben yeşil palamut getirdim. Dün başkasını getirmiştim.
Gizem: Neden yeşil?
Zeynep: olmamış çünkü
Gizem: peki olmuş olduğunu nasıl anlıyoruz
Zeynep: kahverengi oluyor. Bir de Gizem babam dediki her şeyin çekirdeğini ekersen onun ağacı çıkarmış
Gizem: bu çekirdeği ekme kısmına geri dönücem ama meşe palamudunun olması kısmını tam anlayamadım. Bir de mesela bu meşe palamudu bir daha olgunlaşmayacak mı?
Derin: hayır
Güz: hayır
Güneş: ben tam emin değilim ama bence de hayır
İdil: bende olur. Biraz bekleyince o kahverengileşicek.
Umut: olucak. kahverengi olacak
Zeynep: bence olmayacak
Elif: olmaz. çünkü o artık koptu.
Gizem: son karar olark kimler olabileceğini düşünüyor?
 ( Sadece İdil parmak kaldırdı)
İdil: hatta burası şimdiden kahverengileşmiş gibi. Bak hatta burası şapkasının çıktığı yer gibi



Derinsu: Minik şapkası olabilir mi?
Gizem: Bilmiyorum ama bunu sınıfta tutup oradan gerçekten şapkası çıkıyor mu bakarız belki.
( İdil kahverengi olacağını düşündüğü için palamut onda kaldı ve gözlemleyecek ve bizimle gözlemlerini paylaşacak ) 
( Zeyneb'in sorusunu ise bir sonraki çemberde konuşmak üzere beklettik. Bu onlarında bu konuda düşünmesi için bir süre tanımlamak içindi.) 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder