Bir tohum gibi yaşarsın!

Sabah günlüklerimizi okuduktan sonra ekrana bu resmi yansıttık ve üzerine konuştuk. onlara ne çağrıştırdığı ve ve hissettirdiğini konuştuk.

Derinsu: kocaman bir meşe palamudu toprağın içinde. İçinde de bir çıplak kadın var. onun bacağından bir bitki büyüyor.

Gizem: Bacağı ne ifade ediyor o zaman

Derinsu: Bitki

İdil: bende o kadının içinde olduğu şeyi meşe palamuduna benzettim. tersten bakarsak bayağı benziyor. onun içinde hakikaten çıplak bir kadın var bence o eli veya ayağı her neyi ise o bitkinin kökü

Güneş: ben şöyle bir şey görüyorum. Sanki o kadın hamileymiş gibi. İçinde ki şeyde dışarı çıkıyor.

Gizem: Dış kabuğu peki?

Güneş: o onun yavrusu. yani tohum bitkinin annesi

Güz: Yani bence derin sunun dediği gibi bacağından bir ağaç çıkıyo bence. Oradaki yeşil şeyi bişeye benzetemedim. büyük ihtimalle derin sunun dediği gibi

Umut: bu insan yer altında kalmış. Çünkü ölmüş. belki de o bir bitkidir. Adam tohum almıştır ne komik. Ayağı bir çiçek olmuş

Gizem: ayağından bir bitki mi oluşmuş

Umut: evet ayağı fosilleşmiş. Toprağın altında olduğu için. Yıllardır olduğu için

Elif: bence bu resimde şunu anlatıyor. Bitki insanın bir parçasıdır.

Derin: bence de yani ayağından bir bitki çıkıyor işte.

Gizem: etrafınfa olan şey için ne düşünüyorsun.

Derin: tohum. Bişeyin doğması. yeni bir şeyin

Gizem: bacağın dışarıda olması sana ne çağrıştırıyor

Derin: Özgürlük

Zeynep: İdil'in dediği gibi Alttaki şu uzun kalın şey sanki şapkası gibi. Kadının da ayağı dışarı çıkmış ama ayağından çiçek oluşmuş. Elif'in dediği gibi bence tohum insan gibi bişey. Tohum bebek, çiçeğin bebeği. sonra o büyüyo büyüyo normal insan gibi oluyor.

Yanki: insanlarda bitkiler gibi büyüyebilir. İnsanın bitkiye dönüşmesi

Gizem: o kadının o kabuğun içinde olmasının bir anlamı var mıdır acaba?

Yankı: Bilemiyorum onu

Güneş: şimdi aslında şöyle bir şey olabilir mi yani yankının dediği gibib itkide insan gibi gelişir. birki de yemek yiyor bitki de güneş alma ihtiyacı hissediyor.

Elif: bence bu herkesin meşe palamudu dediği şey kafese de benziyor. Çünkü buradan bakınca insan onun için de ve bacağında bir bitki var ve orası dışarıya çıkıyor.

Gizem: tohumun içindeki kadın sizce canlı mı cansız mı?

Güneş: Canlı. Elif'in dediği gibi bu kafes olabilir ve kafesten sadece ayağı çıkıyor ve bitki olarak kurtuluyor o kafesten

Zeynep: bana şöyle bişey çağrıştırdı. Bitkilerin de canı vardır.

Güz: bana da bişey çağrıştırdı. Dışı saksı, insan tohum ve küçük bir tomurcuğu açmış gibi geldi. çok benziyor çünkü.


Gizem: peki teşekkürler. Bir süredir sınıfta tohum ile ilgili konusuyoruz ve bu resmin de bir yazısı vardı. Siznle bunu paylaşmak istiyorum aslında.



"Bir tohum gibi yaşarsın!

İnsanların tohum olarak yaşamaya devam etmelerinin bir kaç nedeni vardır ve insanların yüzde doksan dokuzu tohum gibi yaşar. Bunun bir nedeni olmalıdır. Bir tohum gibi yaşamak rahattır.

Hayat tehlikeli görünür. Bir tohum olarak kalınca, insan kendini daha güvende hisseder. Etrafında bir güvenlik çemberi vardır. Tohum saldırıya açık değildir. Bir kez filizlendi mi, saldırıya açık hale gelir. Birileri ona saldırabilir, öldürebilir; hayvanlar, çocuklar, insanlar vardır. Tohum bir kez filizlenip bitki haline geldi mi, saldırıya açık hale gelir, güvenliği azalır, tehlikeler başlar.

Hayat büyük bir maceradır. Tohumun içinde saklıyken güvendesin, koruma altındasın. Hiç kimse seni yok etmeye çalışmaz. Canlı değilsen, seni nasıl yok edebilirler ki? İmkânsız, sadece canlıysan yok edebilirler. Ne kadar canlı olursan, o denli saldırıya açık hale gelirsin.

Mükemmel biçimde canlı olan insan tehlikeler dünyasında yaşar. Bu yüzden insanlar, tohumlar gibi yaşar; korunmuş, güvende..."


Zeynep: Gizem o kız bence güvende o zaman. toprağın altında ve tohumun içinde. bi yandan da güvende değil tehlikeye açık çünkü ayağı dışarı çıkmış bitki olmuş ama bi yandan da güvende. 

Güneş: aslında şöyle bişey olabilir dedin ya o kağıtta vardı ya insanların yüzde 99u tohum gibi yaşar diyordu ya, iyi de yani insanlarda yemek yiyor bu tohumla ortak yaptığımız bişey ama başka ne var ki? o insanlar nasıl yaşıyor? tohum nasıl yaşıyor?

Gizem: bu bir soru mu? sınıfa mıydı?

Elif: hani tohum ve bitkilerde insan gibi yaşıyor yemek yiyor dedin ya bi de mesela insanlar gibi büyüyor onlarda.

İdil: bence oradaki resimde şunu anlatmaya çalışıyor; kızın içinde olduğu şey bir tohum ve o tohumun içinde ilk olarak canlı olmayan bir şey var. Tohum, toprak bir de o tohumun içinde ki şeyler. tohumu toprağın içine gömdüğün  bitki çıkar o şekilde. tohum o şekilde yaşıyor mu bilmiyorum. 

Gizem: yazının bir yerinde tohum için cansız diyordu. Sizce de öyle mi?

Derin: bence canlı. o da büyüyor. Filizleniyor yemek yiyor besleniyor

İDil: bence canlıdır. Tohumun içinde onu canlı eden şeyler vardır. 

Güneş: aslında sorduğum soruya cevap bulmuş gibi bişey oldu. Orada söyleyen şey mesela tohum canlı çünkü bizimle aynı gibib bişey bizde annemizin karnında oluşuyoruz orada da canlıyız ama biz daha tohum gibiyiz

İdil: yani koruma altındayız. onun gibi

Güneş: ondan sonra koruma altından çıkıyoruz ve doğuyoruz. Filizleniyoruz. Tehlike başlıyor gibi ama tohumun canlı olup olmadığı ile tam bişey diyemem bana göre kararsızım

Elif: bence tohum canlı. Büyüyor ağaç oluyor. Yavruları oluyor yapraklar Mesela dolap cansız ama yemek yemiyo büyümüyor.

Gizem: peki yaprak canlı mıdır?

Elif: canlıdır.

Gizem: yere düşen yaprak canlı mıdır?

İdil: cansızdır

Zeynep: koparılmış gibi bişey. bazı yapraklar kendi de düşebiliyor.

Güneş: ( sabah ki kitap getirmişti) o kitapta bebek anneye bağlıydı yaprakta ağaca bağlı mesela.

İdil: belki de annemiz bir ağaçtır bizde onun yaprağıyızdır.

Gizem: bu yaprağı anne karnında bir bebek olarak düşünürsek burası ağaca bağlandığı yeri. bu kitaptaki ki bu bağda bebeği anneye bağlayan yer, öyle mi?

Derinsu: bu yaprak ağaçtan düştükten sonra cansız oluyor.

Gizem: peki bu yaprağin ağaca bağlandığı yer kopunca cansız oluyorsa bizim de annemizin karnında annemiz bağlı olduğumuz bağ kopunca biz de mi cansız oluyoruz?

Derinsu: Eğer su an koparılmadıysa canlıdır.

İdil: bence onunda böyle içinde yaşaması için mineraller olabilir. belki de suradadır. Yere düştüğünde doğa onu alıyor ve besliyor. Ya da aa şey buldum. Yaprak düştü diyelim toprak onu içine alıyor bir tohum gibi. o da orada büyüyor ve başka bir bitki olarak çıkıyor ve yaprakları oluyor.

Derin: bence cansızdır yaprak. Aslında bebekle benzerlikler olabilir ama hala cansız. Çünkü ağaç ona besin veriyor.

Gizem: besin alamadığı için cansız mı diyorsun?

Derin: bence cansız. Biz doğunca ağzımızdan besin alıyoruz ama onlar besin alamıyor. 

Elif: benim kafam karıştı. İlk başta canlı olduğunu düşündüm daha sonra derine hak verdim ve cansız gibi geldi. onunda ağzı yok ama mesela ağaç kökten alıyor ya yaprağın kökü yok. 

İdil: elif'e cevap vermek istiyorum. İlla ağzı olmak zorunda değil. Belki onun bi yerinde belki orta yerinde besin alma yeri vardır. 

Yankı: besin alma yerleri aşağıda 

İdil: evet. Bununda damarları var mesela bizim de damarlarımız var. 

Güneş: benim kafam hala karışık. şöyle bir şey var ki evet hem ağızsız besin alamaz hem de benim fikrim olan o hala doğada güneş alıyor yağmur yağıyor su geliyor yaprak geliyor ve suyu emiyor. bu konuda kafam karıştı

Yankı:yaprak ağaçtan kopunca besin alamıyor o yüzden kuruyor o yüzden cansız olur. 

Güz: ben kararsızım. 

Derinsu: bu yaprağı yırtsan bile, yani insan ölünce organları o kadar çabuk ölmüyo. Bu yaprağıda koparınca organları varsa ki damarları var, o kadar çabuk ölmüyor. 

Umut: yaprak cansızdır. onlar doğal kaynaktır.

Gizem: doğal kaynaklar cansız mıdır?

Umut: bu konu beni aşar. Onlar daha yeni tohumdan çıktı. Tohumlar cansızdır ve bitki yetiştirmek için toplardır onlar.

Zeynep: bence de yaşıyor. hani bebeklerin göbeğinden bişey bağlanıyor ya onu kesiyorlar ama o ölmüyo bebek ölmüyo. o zaman yaprakta ölmüyo. 

Gizem: peki o zaman kararsızlar var ve bir fikri olanlar onlara karar vermelerinde yardım etmek isterler mi?

( evet :D )

Sınıf Güz, Gizem ve Güneş'i ikna etmek üzere araştırma yapmaya başlayıp poster hazırlayacak ve pazartesi bir nevi münazara şeklinde sunum yapılacak. Umut kitap okumak istedi ve sürece katılmak istemedi.